DİJİTALLEŞMENİN ETKİSİNİ BU BAYRAM HİSSETTİK Bayram döneminde yoğunluk vardı ancak eskiye göre daha azdı. Günümüzde sektörümüzün büyük bir bölümünü online satışlar oluşturuyor. Bu nedenle otogarlar da önceki yıllara kıyasla daha sakin. Yolcular, artık otobüs saatinden sadece 10 dakika önce geliyor, doğrudan araca binip yolculuğa başlıyor.
Sistem, koltuklar açıldığında kullanıcılara bildirim gönderiyor. Böylece insanlar evlerinden çıkmadan, oturdukları yerden biletlerini alabiliyor ve istedikleri koltuğu seçebiliyor. Taksit imkânı, peşin ödeme gibi kolaylıkların sunulması da yazıhanelere olan ihtiyacı neredeyse ortadan kaldırdı. Artık kimse bilet almak için yazıhane aramıyor.
FAHİŞ FİYAT ALGISINDAN ARTIK ÇIKILMASI LAZIM Yapılan fiyat artışları, Ulaştırma Bakanlığı tarafından belirlenen tavan fiyatlara göre uygulanıyor. Örneğin İstanbul-Mersin hattında uygulayabileceğimiz maksimum bilet fiyatı 1.400 TL. Ancak yoğunluğun az olduğu dönemlerde bu fiyatı 1.100 TL’ye kadar düşürüyoruz. Bayram gibi talebin yüksek olduğu dönemlerde tekrar 1.400 TL’ye çıkınca, kamuoyunda "fahiş fiyat" algısı oluşuyor. Oysa bu doğru değil.
Vatandaşlar genellikle bu sistemin detaylarına hâkim olmadığı için yanlış bir izlenim oluşabiliyor. Örneğin, “Ben 15 gün önce 1.000 TL’ye gitmiştim, şimdi bayram haftasında fiyat 1.400 TL olmuş” gibi tepkiler geliyor. Ancak asıl uygulamamız gereken fiyat zaten 1.400 TL. Biz, talep düşükken indirim yaparak vatandaşa avantaj sağlıyoruz. Fakat bu iyi niyetli yaklaşım, bayram döneminde fiyat normale dönünce yanlış yorumlanabiliyor.
Zaten artık bilet fiyatları sıkı şekilde denetleniyor. Otogardan çıkan her araç, bağlı olduğu resmi tarife üzerinden işlem görüyor. Biletleme sistemi elektronik ortamda kayıt altına alındığı için, herhangi bir usulsüzlük durumunda anında cezai işlem uygulanıyor.
Yani artık bireylerin, yazıhanecilerin veya işletmecilerin kafalarına göre fiyat belirleme şansı kalmadı. Her şey şeffaf, denetimli ve kurallara uygun şekilde ilerliyor.
ALİBEYKÖY, ESENLER’E FARK ATTI İlginçtir ki bu bayramda Alibeyköy, Esenler Otogarı'nı geride bıraktı. Esenler’de internet satışını açmadığımız bir aracı dolduramadık; ancak aynı araç, Alibeyköy’de sadece manuel satışla kısa sürede doldu. Bu durum, Alibeyköy’ün ulaşım açısından artık daha avantajlı hâle gelmesinden kaynaklanıyor.
Alibeyköy Otogarı’nın ortamı daha temiz, düzenli ve konforlu. Özellikle kış aylarında sıcak bir ortam sunması, yolcular için önemli bir tercih sebebi. Ayrıca Esenler’de sıkça karşılaşılan ayakçıların bağırışları gibi rahatsız edici unsurların Alibeyköy’de olmaması da yolcuları bu noktaya yönlendiriyor.
VAR-DÖN SEFER SİSTEMİ ARTIK İŞLEMİYOR Eskiden bir bilet parasına yaklaşık 50 litre mazot alınabiliyordu, ancak bugün aynı parayla sadece 20 litre mazot alabiliyoruz. Bu nedenle "var-dön" olarak adlandırdığımız sistem artık işlemiyor. Araçlar gidiş yönünde yolcu bulsa da, dönüşte yeterli yolcu olmaması nedeniyle maliyetler karşılanamıyor.
Bu durum bizi, seferleri daha kontrollü planlamaya itiyor. Genellikle mevcut araçlarla ya da sınırlı sayıda ek servisle süreci yürütmeye çalışıyoruz. Çünkü her boş dönüş, firmalara ciddi maliyet yükü getiriyor.
SEKTÖRÜN DENGELERİ ARTIK DEĞİŞTİ Özetle, dijitalleşme, fiyat baskısı ve bölgesel farklılıklar, sektörü köklü bir şekilde dönüştürüyor. Bu değişim, sektördeki işletmelerin iş yapma şekillerinden müşteri beklentilerine kadar her alanda etkisini gösteriyor. Kamuoyunda hâlâ eski düzenin geçerli olduğuna dair bir algı mevcut, ancak bu algı artık geçerliliğini yitirdi.
Bugün, sektörde her şey kayıt altında ve sıkı bir denetimle yürütülüyor. Biz sektör profesyonelleri olarak bu yeni düzene hızla adapte olduk, ancak halkın da bu değişimi doğru anlaması ve bilinçlenmesi büyük önem taşıyor. Bu noktada, sektördeki değişimi doğru anlatmak, halkı bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak bizlere düşen bir sorumluluk. Çünkü yalnızca sektörün içindeki aktörler değil, aynı zamanda tüketiciler de bu dönüşümün parçası olmalı.