Firma sahipleri ve yetkililerle yapılan her görüşmede maliyetlerin altında bilet satışı ve haksız rekabetin sektöre verdiği zararlar dile getiriliyor. Peki, herkes bu durumdan şikâyetçiyse bu fiyatları kim uyguluyor?
Örneğin, İstanbul-Ankara hattında 350 TL’ye bilet bulmak oldukça kolay. Hatta bazı yazıhanelerden bu bileti daha da düşük fiyatlarla temin etmek mümkün. Ancak şu soruyu sormak gerek: Bu ücretle bir otobüs; köprü, otoyol, otogar, ikram, personel maaşları, SGK giderleri, bakım-onarım, kasko-sigorta, internet hizmeti, akaryakıt ve daha birçok masrafı nasıl karşılayabilir?
Firma sahipleri bir an önce bilet fiyatlarını güncelleyerek sezona daha sağlam bir şekilde hazırlanmalı. Mevcut düzenlemelere göre fiyat değişikliği için dört ay bekleme zorunluluğu bulunuyor ancak bu kural acilen esnetilmeli ve firmalara doğru fiyat politikaları belirleme imkânı tanınmalıdır.
Bu konuda daha önce defalarca bakanlık yetkilileriyle görüşmeler yapıldı. Firmalar, fiyat tarifelerinin eş zamanlı olarak değiştirilmesi ve sezonluk ayarlamalar yapılması yönünde taleplerini iletti ancak ne yazık ki bakanlık bu konuda hâlâ direnç gösteriyor. Bu uygulama nedeniyle firmalar bilet fiyatlarını gerçek maliyetler doğrultusunda belirlemekte ciddi zorluklar yaşıyor.
Sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri acilen fiyatların güncellenmesi için bakanlığa ısrarla başvuruda bulunmalı. Tek bir görüşmeyle bu mesele çözülemez; firmalar, her gün dilekçelerle başvurular yaparak bu konunun takipçisi olmalı. Aksi hâlde sektör bu sürdürülemez rekabetin içinde kaybolmaya devam edecek.