Kâmil Koç Bizim Evimiz Oldu

KÂMİL KOÇ İLE YEPYENİ BİR SAYFA AÇTIK
1953 yılında Ordu’nun Perşembe ilçesinde doğdum ve hayatım boyunca da buradan hiç kopmadım. Şimdi ise iki oğlumla birlikte bu mesleği sürdürüyoruz. Otobüslerle tanışmam 1966 yılında, henüz genç bir delikanlıyken muavinlik yaparak başladı. 1972’de ehliyetimi alarak direksiyonun başına geçtim ve şoförlük maceram da böylece başlamış oldu. Askerlik sonrası, babam ve amcamla birlikte o dönem sıfır bir minibüs aldık ve beş yıl boyunca Ordu Perşembe’den Samsun’a yolcu taşımacılığı yaptık. 1979 yılı ise benim için dönüm noktası oldu. O zamanların en gösterişli aracı olan sıfır bir 302 otobüs aldım. Tam 11 yıl boyunca aynı firmada büyük bir bağlılık ve azimle çalıştım. Hayatım boyunca çalıştığım yere sadık kalmayı prensip edinen bir insan oldum. Hiçbir zaman "15 gün burada, 5 ay başka bir yerde çalışayım" gibi bir düşüncem olmadı. İşimi her zaman ciddiyetle yaptım. Sonunda yollarımız, 2013 yılında Kâmil Koç ile kesişti ve bu iş birliğiyle sektörde yepyeni bir sayfa açıldı. Bugüne dek süregelen disiplinim, tecrübem ve bağlılığım, Kâmil Koç çatısı altında daha da anlam kazandı.

BURADAKİ KURUMSAL YAPI GÜVEN VERİYOR
2013 yılının Haziran ayında, Kâmil Koç Ailesi’ne katılarak bilet kesmeye başladım. Serüvenim, o dönemde sahip olduğum iki araçla başladı. Kâmil Koç’un kurumsal yapısı, bana ilk günden itibaren güven verdi. Burada diğer firmalarda rastlanan "abim, dayım, amcam" gibi kayırmacılığa dayalı kavramlar yok. Kurallar herkes için eşit ve adil bir şekilde uygulanıyor. İlk başta Kâmil Koç çatısı altına girerken çekincelerim vardı. Yıllarca yöresel firmalarda çalışmış biriydim ve şimdi ulusal bir markada hizmet vermek büyük bir adım gibi görünüyordu. Aklımdan "Acaba burada başarılı olabilir miyiz?" gibi kaygılar geçiyordu. Zamanla gördüm ki bu endişeler tamamen yersizmiş. Kâmil Koç’ta efendi, dürüst ve işine sadık bir şekilde çalışan maceraya atılmaktan ziyade işine odaklanan herkes, bu çatının altında yer bulabilir ve başarılı olabilir. Biz bunu 13 yıldır bizzat tecrübe ettik. Bugün biz ayrılmak istesek eminim ki Kâmil Koç bizi bırakmak istemez. Bunu bu kadar net söyleyebiliyorum çünkü buradaki ilişkiler pamuk ipliğine bağlı değil. Sorunlarımız dinlenir, çözümler üretilir. Kâmil Koç bireysel yatırımcısına sahip çıkar, kimseyi yüzüstü bırakmaz. Bu değer karşısında ben de üzerime düşeni yapmaya, gösterilen güveni boşa çıkarmamaya çalışıyorum. Bu sistemin bir başka önemli yanı ise ödül mekanizmasının da etkin olması. Burada hiçbir zaman "hep biz haklıyız" gibi bir anlayış yok. Gereklilikleri yerine getirirseniz, emeğiniz onore edilir ve karşılığı mutlaka verilir. Örneğin, araçlarım rutin kontrollerde birinci seçildiği için ödül olarak otobüs lastiği hediye edildi. Daha ne isterim ki?

BURADA KÂMİL KOÇ MARKASIYLA ADETA ÖZDEŞLEŞTİK
Eğer burada "Sami Yazıcı kimdir?" diye sorarsanız alacağınız cevap "Kâmil Koç" olacaktır. Çünkü bu markayla burada adeta özdeşleştik.

Yazıhanem sabah saat 6’da açılır ve 6 buçukta Ankara’ya gidecek yolcularım gelir. Gelen hiçbir yolcunun mağdur olmasına izin veremem. Onca saat yoldan gelen bir yolcunun evine mutlu varması benim önceliğimdir. Buradan İstanbul’a giden yolcum, dönüş biletini İstanbul’dan almaz; dönüşte beni arar ve biletini bana kestirir. Bizim buranın dinamikleri farklıdır. Burada Kâmil Koç markanın çatısı altındayız ama kurumsallık ile yerel dokuyu çok güzel birleştirmiş durumdayız. Bu farklılık burada zaten çok iyi hissediliyor. Yazıhanemin her daim temizliği yapılır ve her yıl ihtiyaç olsun ya da olmasın duvarlar boyanır. Çünkü burası bizim ekmek teknemiz, ikinci evimiz. Yolcunun kalbini kimsenin kırmasına izin vermem; bu konuda çalışanlarıma kesin talimatım var. Her zaman derim; övgüler sizin olsun, kötü sözler bana gelsin. Bu yüzden olumsuz bir durum yaşansa bile yolcuya her zaman nazik ve anlayışlı davranılır.

TEK İŞİMİZ OTOBÜSÇÜLÜK VE TEK MARKAMIZ KÂMİL KOÇ
Bizim yatırımımız işimize, başka şeyler bizim için anlam ifade etmez. Depomuzda otobüslerin ihtiyaç duyabileceği her şeyi bulundururuz. Böylece herhangi bir sıkıntı yaşandığında hemen müdahale eder ve süreci kısaltırız. Bizim tek işimiz otobüsçülük ve tek markamız Kâmil Koç. Bu işi en iyi şekilde yapmaya devam ediyoruz, çünkü bu bizim hayatımızın merkezinde.

HAK EDİŞLERİM BİR KEZ OLSUN GECİKMEDİ
13 yıldır Kâmil Koç çatısı altında çalışıyorum ve bu süre zarfında hak edişlerim bir kez dahi gecikmedi. Bu düzen ve güven sayesinde ticaretimizi ahlaklı, dürüst ve düzgün bir şekilde yapabiliyoruz. Paralarımız her zaman gününde, saatinde eksiksiz bir şekilde hesabımıza yatıyor. Bu, bireysel otobüs yatırımcıları için gerçekten paha biçilemez bir nimet. Diğer firmalarda çalışan meslektaşlarımızın yaşadığı ödeme sıkıntılarını gördükçe Kâmil Koç gibi bir markanın değerini çok daha iyi anlıyoruz. Kâmil Koç yatırımcısına verdiği desteğin sadece sözde olmadığını, özde de olduğunu her adımda hissettiriyor. Bu yıl otobüslerime iki takım kışlık lastik aldım ve bunları piyasadaki fiyatlardan %30-35 daha ucuza temin ettim. Üstelik hiçbir zahmete katlanmadan yalnızca firmamızın sağladığı avantajlarla bu indirimden faydalandım. Bunun yanı sıra ödeme kolaylığı da sağlandı.

BİZİM İÇİN BUNDAN DAHA İYİSİ OLAMAZ
Son olarak, Sami Yazıcı olarak şunu söylemek isterim ki burada çalışmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz ve bu düzeni bırakıp bir yere gitmek gibi bir niyetimiz yok. Ömrüm vefa eder mi bilmem ancak bir gün bu işi bırakacaksam da bu onurlu çatının altında bırakmak isterim. Bizim için bundan daha iyisi olamaz; bu aile, bu düzen bizim her şeyimiz.