İlk durağımız ise Afyon. Millî Mücadele tarihimizin önemli mihenk taşlarından biri olan bu güzel şehirde, Kâmil Koç'un uzun yıllardır yol arkadaşı olan Saygı Ailesi ile bir araya geldik. Aile, Kâmil Koç ile olan iş ortaklıklarını ve bu köklü bağı nasıl sürdürdüklerini içtenlikle anlattılar. Bu seride Kâmil Koç'un iş ortaklarının yaşadıkları deneyimler, paylaşılan değerler ve yıllar içinde kurulan güçlü bağları keşfedeceğiz. İşte yolların birleştirdiği bu ailelerin tanışma, birliktelik ve büyüme hikâyesi;
BABAMIZDAN ALDIĞIMIZ EMANETİ YAŞATIYORUZ Rahmetli babamız Hüseyin Saygı’nın Kâmil Koç ile yolları, 1972 yılında kesişti. Bu tanışıklık, zamanla gelişerek 1988 yılında şirketleşmemizi sağladı ve Saygı Turizm adı altında hizmet vermeye başladık. Ne yazık ki babamızı 18 yıl önce, 2006 yılında kaybettik. Şu anda ise ikinci ve üçüncü kuşak olarak işletmemizi birlikte yönetiyoruz. Ben ve oğullarım Hüseyin ile Berka Saygı, babamın bizlere bıraktığı bu emaneti elimizden geldiğince en iyi ve en başarılı şekilde yaşatmaya gayret ediyoruz.
KÂMİL KOÇ BU ÜLKEDE KURULAN İLK SEYAHAT FİRMASI Kâmil Koç, Cumhuriyet’in ilk seyahat firması. Bu ilk olmanın getirdiği sorumluluk anlayışıyla sektöründe öncü olmuş, öncülük etmiş bir marka. 1926 yılından başladığı yolculuğunu bugüne kadar kesintisiz bir şekilde sürdürmüş, özellikle karayolu taşımacılığında ilkleri ve enleri sektöre taşımış bir firma. Öncelikle böyle bir firma ile yol yürümek, yol arkadaşlığı yapmak büyük bir gurur. Çünkü yol arkadaşımızın isminin, markasının getirdiği büyük bir sorumluluğu taşıyoruz. Biz de ilk günden bugüne her zaman bu sorumluluk anlayışıyla hareket ettik, birlikte yol aldık.
BAŞARIMIZIN SIRRI GERÇEK BİR “AİLE” OLABİLMEK Bu yol arkadaşlığımızda Kâmil Koç büyüdükçe biz de bu büyümeye ayak uydurduk ve zamanla kendi yolculuğumuzda da önemli adımlar attık. Geçen yıllar içerisinde binlerce toplantı, seminer ve etkinlik düzenlendi; bu büyümenin en büyük sırrı ise Kâmil Koç çatısı altında gerçek bir "aile" olabilmemizdi. Afyon’dan yalnızca iki seferle başlayan bu yolculuk, bugün itibariyle yüzlerce seferin buluştuğu önemli bir durak haline geldi. Bu büyüme, sadece ticari bir başarıdan ibaret değildi; aynı zamanda paylaşılan değerler ve bağlılık sayesinde birbirine kenetlenen bir ailenin hikâyesiydi. Ve elbette doğru yol arkadaşlarıyla yola çıkmanın ne kadar önemli olduğunu gösteren bir hakiyedir.
KÂMİL KOÇ, SEKTÖRÜN FAKÜLTESİ GİBİ … Bizim için Kâmil Koç, bir şirketten öte, adeta bir yaşam felsefesi. Çocuklarım bile Kâmil Koç’u, rahmetli dedeleri gibi bilir. Hatta en büyük oğlum Hüseyin, bir zamanlar Sema Hanım’a "Kâmil Koç benim dedem" derdi. Bu, şirketimizi ne kadar içselleştirdiğimizin en güzel örneklerinden biridir. O kadar ki logomuzu gözümüz kapalı toprağın üzerine de karın üstüne de çizebiliriz. Bu bizim için paradan daha fazlası, gerçek bir aşk.
Kâmil Koç, bizim için adeta bir okul; yıllar geçse bile hâlâ bir şeyler öğrenmeye devam ediyoruz. Bu süreç içerisinde müdürlerimiz, CEO’larımız değişse de biz her yeni gelen yöneticimizden bir şeyler öğrendik, kendimize artı değerler kattık ancak kurum kültürümüz daima sağlam bir şekilde yerinde kaldı. Bu köklü markanın çatısı altında olmanın sorumluluğuyla hareket ettik. Ayrıca sektöre baktığımızda birçok kurumsal şirkette Kâmil Koç bünyesinde yetişmiş çalışanların yer aldığını görüyoruz. Bu da bu kurumun bir fakülte gibi işlediğinin en somut kanıtıdır.
ÜN PEŞİNDE DEĞİL, UN PEŞİNDEYİZ! Burada gerçekten bir aile gibi çalışıyoruz. Aramızda sevgi var, saygı var; bu değerleri koruyarak ilerlemeye devam ediyoruz. Soyadımızın "Saygı" olması da tesadüf değil, bu düsturu kendimize ilke edinmekten asla vazgeçmiyoruz. Tıpkı Kâmil Koç'un söylediği gibi: "Ün peşinde değil, un peşindeyim." Bu söz, bizim hayata ve işe bakışımızı en iyi şekilde yansıtıyor. İşimiz için gecemizi gündüzümüze katıyoruz, hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz. Bizim ne tatilimiz var ne de özel günlerimiz. Bu işin kapısını kilitleyip anahtarını cebinize koyamazsınız; zira bu işin vakti, sınırı yok.
YOLCU MEMNUNİYETİ İÇİN 7/24 ÇALIŞIYORUZ Otogara gelmeden önce tam 24 yıl boyunca evden eve, okuldan okula, yurttan yurda, otelden otele servis hizmeti verdik. Bu süreçte pek çok dua aldık, pek çok teşekkürle karşılaştık. Bu özverili çalışmalarımız sayesinde, zamanla insanlar arasında "Kâmil Koç'un merkezi Afyon'da" gibi bir düşünce bile oluştu. Biz üçüncü nesil olarak askeri bir disiplinle sahada çalışmaya devam ediyoruz; fakat aynı zamanda özümüzü, samimiyetimizi asla kaybetmedik. Annem bile bazen yer bulamayan yolcular için devreye girer; onların gidecekleri yere ulaşabilmesi için elinden ne geliyorsa yapar. Ailecek her zaman irtibat içerisindeyiz, sırf yolcularımız mağdur olmasın diye. Sağ olsun, şirketimiz de bu konuda bizden desteğini hiç esirgemedi. Yolcuların mağduriyetini önlemek için tek bir telefonumuzla hemen ek sefer planlaması yapıldı.
10 OTOBÜSTEN 8’İ KÂMİL KOÇ OLACAK … Belki yaşınız bu dönemlere yetişmedi ama Bursa'da Kafkas Şeker’in önünden otobüslerin kalktığı dönemlerde Kâmil Koç, her 15 dakikada bir İstanbul’a, her 15 dakikada bir Ankara’ya sefer düzenlerdi. Gençliğimde babama sık sık sorardım: "Biz Afyon'da ne zaman böyle olacağız?" Afyon’un geçiş güzergâhının kesişim noktası olması sayesinde artık biz de bu noktaya geldik. Bugün, Kâmil Koç markasıyla günde yüzlerce seferle Afyon'dan Türkiye'nin birçok şehrine rahatça seyahat edilebiliyor. Hatta bazen otobüslerimizi peronlara sığdırmakta bile zorlanıyoruz. Bu durumun oluşmasında şirketimizin büyümesinin büyük payı var. Geçmiş dönemlerdeki müdürlerimizden biri, "Yolda gördüğünüz 10 otobüsten 8'i Kâmil Koç olacak" dediğinde bu bize ütopik bir hayal gibi gelirdi. Ama bugün, bu hayalin gerçeğe dönüştüğünü görmekten büyük bir gurur duyuyoruz.
KÂMİL KOÇ'TA HERKES ADETA BİR AİLE GİBİ BİRBİRİNE BAĞLIDIR Kâmil Koç kurumsal bir marka olarak her zaman sektöre öncülük etti. Kimi zaman yenilikleri kimi zaman da ilkleri ile seyahat sektörünün gelişimine, standartların ve kalitenin yükselmesinde önemli bir rol oynadı. Bizim de içinde bulunduğumuz yıllar boyunca sektör çok büyük ve olumlu değişimlere sahne oldu. Otobüs yolculuğunun adeta kurucusu, geliştireni ve sürdürücüsü Kâmil Koç oldu. Bizim ailemiz ise kurumsallaşmanın en güzel örneklerinden biri oldu.
Kâmil Koç'ta herkes adeta bir aile gibi birbirine bağlıdır. Burada oluşturulan değerler zinciri, herkesin özenle koruduğu bir hazine gibidir. Bu değerler, 1990'larda nasılsa, bugün de aynı özveriyle yaşatılmaya devam ediliyor. Biz Kâmil Koç'uz. Kâmil Koç’un sahibiyiz, işletmecisiyiz, emektarıyız. Bizi, burada da bu kimlikle tanırlar. Kâmil Koç ailesinin bir parçası olmak, sadece iş yapmak değil, fark yaratmaktır, yüksek kalitede hizmet sunmaktır. Yıllar geçse de Kâmil Koç’un bizim için anlam ve öneminin değişmeden devam edeceğine inanıyorum.
BİRTERCİH HAKKIMIZ OLSA YİNE KÂMİL KOÇ’U SEÇERİZ Ailemizin Kâmil Koç ile olan yolculuğu, gelişme odaklı devam ediyor. Bu iş, sadece parayla yapılabilecek bir sektör değil; gönül vermek, emek harcamak, fedakârlık yapmak gerekir. Öyle zamanlar olur ki kazanırsınız, bazen de hiçbir kazanç elde edemezsiniz; fakat biz kazanmadığımızda bile kazanıyormuşçasına hizmetimize ve görevimize devam etmek zorundayız. Çünkü burada Türkiye seyahat sektörünün en ön köklü markasını temsil ediyoruz. İşte bu özveri ve bağlılık, bizim anlayışımızın temelidir.
Afyon'un sokaklarında herkes bizi tanır, bilir, selam verip, hal hatır sorar. Bunun nedeni, mutlaka birilerinin hayatına dokunduğumuz içindir. Dünyaya yeniden gelseydim, yine babamın oğlu olmayı ve yine Kâmil Koç ile çalışmayı seçerdim. Kâmil Koç çatısı altında geçirdiğimiz yıllar boyunca çok güzel bir hayatımız oldu. Bir tercih hakkımız olsa şüphesiz yine Kâmil Koç’u seçeriz.
KÂMİL KOÇ KURUMSAL KİMLİĞİYLE GÜVEN VEREN BİR MARKA Kâmil Koç, kurumsal kimliğiyle güven veren bir marka. Maddi anlamda hiçbir zorluk yaşamıyoruz. Buradaki "aile" kavramı, iş ilişkilerinde de aynı şekilde kendini gösteriyor. Hak edişlerimiz hiçbir zaman aksamaz, eksik ödeme yapılmaz. Verilen sözler daima tutulur. Kâmil Koç, yapabileceği her şeyi en iyi şekilde yapar, hatta yapamayacaklarını bile mümkün kılmak için çaba gösterir. Her ne kadar kurumsal bir yapı olsak da kendi içimizde abi-kardeş gibiyiz. En üst kademeden en alt kademeye kadar kimse telefonunu açmamazlık yapmaz; 24 saat boyunca kiminle irtibata geçmek istenirse hemen ulaşılır. Buna müdürlerimiz ve CEO'muz da dâhil. Kâmil Koç çatısı altında hiç kimse "maddi anlamda bir problem yaşadım" diyemez. Bu da Kâmil Koç’un büyüklüğünü ve farkını gösteriyor.
BURADA HERKES EN İYİSİNİ YAPMAK İÇİN ÇALIŞIYOR Bu yapı içinde herkes birbirini denetler. Nerede bir eksiklik varsa orayı ayağa kaldırmak için canla başla mücadele eder. O sorun hızla çözülür. Çünkü bu süreçte en alt kademeden en tepeye kadar herkes bir arada olduğu için sorunlar kolayca çözülebiliyor. Bu durum sadece Afyon için geçerli değil, Kâmil Koç çatısı altındaki herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Biz, kurum olarak hepimizin aynı gemide yer aldığımızın bilincindeyiz; bu birliktelik ve dayanışma sayesinde her zorluğun üstesinden geliyoruz. Ve yaptığımız işi de Kâmil Koç markasına yaraşır bir şekilde yapıyoruz.
HÜSEYİN SAYGI - TORUN Bu işi sürdürebilmek için otobüs işletmeciliğini gerçekten yaşamak gerekiyor. Araçlarımız sürekli denetleniyor; her sefere başlamadan önce titizlikle kontrolleri yapılıyor ve eksikleri gideriliyor. Kâmil Koç'un en çok önem verdiği şey yolcularımızın güvenliği. A noktasından B noktasına yolcumuzu sorunsuz bir şekilde götürmek temel değerlerimizden biri. Ve her sabah bu anlayışla işe başlıyoruz.
Ben, çocukluğumdan itibaren otobüslerin içinde büyüdüm. Otobüsler, benim yaşam felsefemi oluşturuyor diyebilirim. Araç perona girmeden önce lastiklerinden frenlerine, temizliğinden koltuklarına, emniyet kemerine kadar her şeyiyle tek tek ilgilenirim. Bunu babamızdan ve dedemizden böyle gördük. İleride benim de bir evladım olursa, bu kültürle büyümesini sağlayacağım. Otobüs işletmeciliği benim hayalimdi ve ailemin desteğiyle genç yaşta bu hayali gerçekleştirdim. Hem de işin sektörün en köklü markası Kâmil Koç markasının altında. Dışarıdan bakıldığında bu iş kolay görülebilir ama öyle değil; bu iş, yüksek iletişim becerisi gerektiren bir meslek. Gün içinde farklı insanlarla, çeşitli konularda pek çok görüşme yapıyorum ve bunları organize etmek kolay değil. Modunuzun daima yüksek olması gerekiyor ve herkese eşit mesafede yaklaşmak önemli.
Biz, can taşıdığımızın bilinciyle hareket ediyoruz. Bu yüzden lastiklerimiz yaz kış değişir ve standart dışı bir durumda hemen yenisiyle değiştirilir. Evet, maliyetler arttı, işler zorlaştı ama bunlar bizim için bir bahane değil. Bahanelere sığınmadan işimizi en düzgün şekilde yapmaya çalışıyoruz. İyi şoförlerle ve iyi personelle çalışıyoruz, çünkü bu iş hata kaldırmaz. Son dönemde nitelikli eleman bulmakta zorluk çekiyoruz, son beş yılda olaylar çok hızlı ve alışılmadık bir şekilde gelişti. Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun, biz en doğruyu yapmaya çalışıyoruz.
Otobüsçülüğü "bizim" olduğu için yapmıyorum; her çalışanımız da şirketi benim gözümle görerek çalışıyor. Başarının sırrı da burada. Bu servet hepimizin. Burada hepimiz Kâmil Koç'uz ve bizim için en önemli olan Kâmil Koç'tur. Mutlu ve heyecanlı bir ekiple çalışıyoruz, zaten bu iş de böyle bir ekip ruhuyla yapılıyor. Yolun daha çok başındayım ama bu bayrağı en iyi şekilde kardeşime, çocuklarıma taşıyacağıma inanıyorum. Bizim gideceğimiz başka bir yer yok; burada doğdum, burada da Kâmil Koç çatısı altında öleceğim.
İnsanlar bizden zaman satın alıyor. Ona göre plan yapıyor, organize oluyor, her şeyi bu plana göre ayarlıyor. Biz de bu hizmetin karşılığını en iyi şekilde vermeye çalışıyoruz. Ben, bu hizmeti sağlamakla yükümlüyüm. Biz ailecek 7 gün 24 saat işimizin başındayız. Bizden hizmet satın alanları mağdur etmemek adına her yere anında müdahale ediyoruz.
BERKA SAYGI Berka Saygı, 2002 doğumlu ve ailenin en küçük çocuğu olmasına rağmen tüm işlere müdahil olan, her birimle yakından ilgilenen bir isim. Sorunlar meydana geldiğinde çözüm noktasının ta kendisi olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda Burdur yazıhanesinin de işletmecisi olan Berka, adeta Afyon ve Burdur arasında mekik dokuyor.
HÜSEYİN SAYGI – BABA Afyon’da taşımacılık denince akla gelen ilk isim Hüseyin Saygı'dır. Kendisi tam bir Kâmil Koç sevdalısıdır. Çocuklarını ve torunlarını da bu sevgi ve bağlılıkla büyütmüştür. Ancak disiplin konusunda son derece katı bir adamdır. Farklı firmalardan işletmecilik teklifleri alsa da hiçbir zaman kabul etmemiş, hatta Kâmil Koç’u benimsemeyen çalışanlarını da asla yanında çalıştırmamıştır. Garaj dışında bir dünyası olmamış; otobüsle yatıp otobüsle kalkmıştır. Her sabah 5:30’da işinin başında olan Hüseyin Saygı, son nefesini de Allah rahmet eylesin, yine 5:30’da vermiştir. Hayatı garaj ile sınırlı kalsa da Hüseyin Amca, hayırsever bir iş adamı olarak tanınmış ve sevilmiştir. İhtiyacı olanların her zaman yanında olan bir babayiğit olarak bilinir, herkesin yardımına koşan bir insan olarak hafızalarda yer almıştır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
KÂMİL KOÇ’LA BİRLİKTE BÜYÜDÜK
İlk durağımız ise Afyon. Millî Mücadele tarihimizin önemli mihenk taşlarından biri olan bu güzel şehirde, Kâmil Koç'un uzun yıllardır yol arkadaşı olan Saygı Ailesi ile bir araya geldik. Aile, Kâmil Koç ile olan iş ortaklıklarını ve bu köklü bağı nasıl sürdürdüklerini içtenlikle anlattılar. Bu seride Kâmil Koç'un iş ortaklarının yaşadıkları deneyimler, paylaşılan değerler ve yıllar içinde kurulan güçlü bağları keşfedeceğiz. İşte yolların birleştirdiği bu ailelerin tanışma, birliktelik ve büyüme hikâyesi;
BABAMIZDAN ALDIĞIMIZ EMANETİ YAŞATIYORUZ
Rahmetli babamız Hüseyin Saygı’nın Kâmil Koç ile yolları, 1972 yılında kesişti. Bu tanışıklık, zamanla gelişerek 1988 yılında şirketleşmemizi sağladı ve Saygı Turizm adı altında hizmet vermeye başladık. Ne yazık ki babamızı 18 yıl önce, 2006 yılında kaybettik. Şu anda ise ikinci ve üçüncü kuşak olarak işletmemizi birlikte yönetiyoruz. Ben ve oğullarım Hüseyin ile Berka Saygı, babamın bizlere bıraktığı bu emaneti elimizden geldiğince en iyi ve en başarılı şekilde yaşatmaya gayret ediyoruz.
KÂMİL KOÇ BU ÜLKEDE KURULAN İLK SEYAHAT FİRMASI
Kâmil Koç, Cumhuriyet’in ilk seyahat firması. Bu ilk olmanın getirdiği sorumluluk anlayışıyla sektöründe öncü olmuş, öncülük etmiş bir marka. 1926 yılından başladığı yolculuğunu bugüne kadar kesintisiz bir şekilde sürdürmüş, özellikle karayolu taşımacılığında ilkleri ve enleri sektöre taşımış bir firma. Öncelikle böyle bir firma ile yol yürümek, yol arkadaşlığı yapmak büyük bir gurur. Çünkü yol arkadaşımızın isminin, markasının getirdiği büyük bir sorumluluğu taşıyoruz. Biz de ilk günden bugüne her zaman bu sorumluluk anlayışıyla hareket ettik, birlikte yol aldık.
BAŞARIMIZIN SIRRI GERÇEK BİR “AİLE” OLABİLMEK
Bu yol arkadaşlığımızda Kâmil Koç büyüdükçe biz de bu büyümeye ayak uydurduk ve zamanla kendi yolculuğumuzda da önemli adımlar attık. Geçen yıllar içerisinde binlerce toplantı, seminer ve etkinlik düzenlendi; bu büyümenin en büyük sırrı ise Kâmil Koç çatısı altında gerçek bir "aile" olabilmemizdi. Afyon’dan yalnızca iki seferle başlayan bu yolculuk, bugün itibariyle yüzlerce seferin buluştuğu önemli bir durak haline geldi. Bu büyüme, sadece ticari bir başarıdan ibaret değildi; aynı zamanda paylaşılan değerler ve bağlılık sayesinde birbirine kenetlenen bir ailenin hikâyesiydi. Ve elbette doğru yol arkadaşlarıyla yola çıkmanın ne kadar önemli olduğunu gösteren bir hakiyedir.
KÂMİL KOÇ, SEKTÖRÜN FAKÜLTESİ GİBİ …
Bizim için Kâmil Koç, bir şirketten öte, adeta bir yaşam felsefesi. Çocuklarım bile Kâmil Koç’u, rahmetli dedeleri gibi bilir. Hatta en büyük oğlum Hüseyin, bir zamanlar Sema Hanım’a "Kâmil Koç benim dedem" derdi. Bu, şirketimizi ne kadar içselleştirdiğimizin en güzel örneklerinden biridir. O kadar ki logomuzu gözümüz kapalı toprağın üzerine de karın üstüne de çizebiliriz. Bu bizim için paradan daha fazlası, gerçek bir aşk.
Kâmil Koç, bizim için adeta bir okul; yıllar geçse bile hâlâ bir şeyler öğrenmeye devam ediyoruz. Bu süreç içerisinde müdürlerimiz, CEO’larımız değişse de biz her yeni gelen yöneticimizden bir şeyler öğrendik, kendimize artı değerler kattık ancak kurum kültürümüz daima sağlam bir şekilde yerinde kaldı. Bu köklü markanın çatısı altında olmanın sorumluluğuyla hareket ettik. Ayrıca sektöre baktığımızda birçok kurumsal şirkette Kâmil Koç bünyesinde yetişmiş çalışanların yer aldığını görüyoruz. Bu da bu kurumun bir fakülte gibi işlediğinin en somut kanıtıdır.
ÜN PEŞİNDE DEĞİL, UN PEŞİNDEYİZ!
Burada gerçekten bir aile gibi çalışıyoruz. Aramızda sevgi var, saygı var; bu değerleri koruyarak ilerlemeye devam ediyoruz. Soyadımızın "Saygı" olması da tesadüf değil, bu düsturu kendimize ilke edinmekten asla vazgeçmiyoruz. Tıpkı Kâmil Koç'un söylediği gibi: "Ün peşinde değil, un peşindeyim." Bu söz, bizim hayata ve işe bakışımızı en iyi şekilde yansıtıyor. İşimiz için gecemizi gündüzümüze katıyoruz, hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz. Bizim ne tatilimiz var ne de özel günlerimiz. Bu işin kapısını kilitleyip anahtarını cebinize koyamazsınız; zira bu işin vakti, sınırı yok.
YOLCU MEMNUNİYETİ İÇİN 7/24 ÇALIŞIYORUZ
Otogara gelmeden önce tam 24 yıl boyunca evden eve, okuldan okula, yurttan yurda, otelden otele servis hizmeti verdik. Bu süreçte pek çok dua aldık, pek çok teşekkürle karşılaştık. Bu özverili çalışmalarımız sayesinde, zamanla insanlar arasında "Kâmil Koç'un merkezi Afyon'da" gibi bir düşünce bile oluştu.
Biz üçüncü nesil olarak askeri bir disiplinle sahada çalışmaya devam ediyoruz; fakat aynı zamanda özümüzü, samimiyetimizi asla kaybetmedik. Annem bile bazen yer bulamayan yolcular için devreye girer; onların gidecekleri yere ulaşabilmesi için elinden ne geliyorsa yapar. Ailecek her zaman irtibat içerisindeyiz, sırf yolcularımız mağdur olmasın diye. Sağ olsun, şirketimiz de bu konuda bizden desteğini hiç esirgemedi. Yolcuların mağduriyetini önlemek için tek bir telefonumuzla hemen ek sefer planlaması yapıldı.
10 OTOBÜSTEN 8’İ KÂMİL KOÇ OLACAK …
Belki yaşınız bu dönemlere yetişmedi ama Bursa'da Kafkas Şeker’in önünden otobüslerin kalktığı dönemlerde Kâmil Koç, her 15 dakikada bir İstanbul’a, her 15 dakikada bir Ankara’ya sefer düzenlerdi. Gençliğimde babama sık sık sorardım: "Biz Afyon'da ne zaman böyle olacağız?" Afyon’un geçiş güzergâhının kesişim noktası olması sayesinde artık biz de bu noktaya geldik. Bugün, Kâmil Koç markasıyla günde yüzlerce seferle Afyon'dan Türkiye'nin birçok şehrine rahatça seyahat edilebiliyor. Hatta bazen otobüslerimizi peronlara sığdırmakta bile zorlanıyoruz. Bu durumun oluşmasında şirketimizin büyümesinin büyük payı var. Geçmiş dönemlerdeki müdürlerimizden biri, "Yolda gördüğünüz 10 otobüsten 8'i Kâmil Koç olacak" dediğinde bu bize ütopik bir hayal gibi gelirdi. Ama bugün, bu hayalin gerçeğe dönüştüğünü görmekten büyük bir gurur duyuyoruz.
KÂMİL KOÇ'TA HERKES ADETA BİR AİLE GİBİ BİRBİRİNE BAĞLIDIR
Kâmil Koç kurumsal bir marka olarak her zaman sektöre öncülük etti. Kimi zaman yenilikleri kimi zaman da ilkleri ile seyahat sektörünün gelişimine, standartların ve kalitenin yükselmesinde önemli bir rol oynadı. Bizim de içinde bulunduğumuz yıllar boyunca sektör çok büyük ve olumlu değişimlere sahne oldu. Otobüs yolculuğunun adeta kurucusu, geliştireni ve sürdürücüsü Kâmil Koç oldu. Bizim ailemiz ise kurumsallaşmanın en güzel örneklerinden biri oldu.
Kâmil Koç'ta herkes adeta bir aile gibi birbirine bağlıdır. Burada oluşturulan değerler zinciri, herkesin özenle koruduğu bir hazine gibidir. Bu değerler, 1990'larda nasılsa, bugün de aynı özveriyle yaşatılmaya devam ediliyor. Biz Kâmil Koç'uz. Kâmil Koç’un sahibiyiz, işletmecisiyiz, emektarıyız. Bizi, burada da bu kimlikle tanırlar. Kâmil Koç ailesinin bir parçası olmak, sadece iş yapmak değil, fark yaratmaktır, yüksek kalitede hizmet sunmaktır. Yıllar geçse de Kâmil Koç’un bizim için anlam ve öneminin değişmeden devam edeceğine inanıyorum.
BİR TERCİH HAKKIMIZ OLSA YİNE KÂMİL KOÇ’U SEÇERİZ
Ailemizin Kâmil Koç ile olan yolculuğu, gelişme odaklı devam ediyor. Bu iş, sadece parayla yapılabilecek bir sektör değil; gönül vermek, emek harcamak, fedakârlık yapmak gerekir. Öyle zamanlar olur ki kazanırsınız, bazen de hiçbir kazanç elde edemezsiniz; fakat biz kazanmadığımızda bile kazanıyormuşçasına hizmetimize ve görevimize devam etmek zorundayız. Çünkü burada Türkiye seyahat sektörünün en ön köklü markasını temsil ediyoruz. İşte bu özveri ve bağlılık, bizim anlayışımızın temelidir.
Afyon'un sokaklarında herkes bizi tanır, bilir, selam verip, hal hatır sorar. Bunun nedeni, mutlaka birilerinin hayatına dokunduğumuz içindir. Dünyaya yeniden gelseydim, yine babamın oğlu olmayı ve yine Kâmil Koç ile çalışmayı seçerdim. Kâmil Koç çatısı altında geçirdiğimiz yıllar boyunca çok güzel bir hayatımız oldu. Bir tercih hakkımız olsa şüphesiz yine Kâmil Koç’u seçeriz.
KÂMİL KOÇ KURUMSAL KİMLİĞİYLE GÜVEN VEREN BİR MARKA
Kâmil Koç, kurumsal kimliğiyle güven veren bir marka. Maddi anlamda hiçbir zorluk yaşamıyoruz. Buradaki "aile" kavramı, iş ilişkilerinde de aynı şekilde kendini gösteriyor. Hak edişlerimiz hiçbir zaman aksamaz, eksik ödeme yapılmaz. Verilen sözler daima tutulur. Kâmil Koç, yapabileceği her şeyi en iyi şekilde yapar, hatta yapamayacaklarını bile mümkün kılmak için çaba gösterir. Her ne kadar kurumsal bir yapı olsak da kendi içimizde abi-kardeş gibiyiz. En üst kademeden en alt kademeye kadar kimse telefonunu açmamazlık yapmaz; 24 saat boyunca kiminle irtibata geçmek istenirse hemen ulaşılır. Buna müdürlerimiz ve CEO'muz da dâhil. Kâmil Koç çatısı altında hiç kimse "maddi anlamda bir problem yaşadım" diyemez. Bu da Kâmil Koç’un büyüklüğünü ve farkını gösteriyor.
BURADA HERKES EN İYİSİNİ YAPMAK İÇİN ÇALIŞIYOR
Bu yapı içinde herkes birbirini denetler. Nerede bir eksiklik varsa orayı ayağa kaldırmak için canla başla mücadele eder. O sorun hızla çözülür. Çünkü bu süreçte en alt kademeden en tepeye kadar herkes bir arada olduğu için sorunlar kolayca çözülebiliyor. Bu durum sadece Afyon için geçerli değil, Kâmil Koç çatısı altındaki herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Biz, kurum olarak hepimizin aynı gemide yer aldığımızın bilincindeyiz; bu birliktelik ve dayanışma sayesinde her zorluğun üstesinden geliyoruz. Ve yaptığımız işi de Kâmil Koç markasına yaraşır bir şekilde yapıyoruz.
HÜSEYİN SAYGI - TORUN
Bu işi sürdürebilmek için otobüs işletmeciliğini gerçekten yaşamak gerekiyor. Araçlarımız sürekli denetleniyor; her sefere başlamadan önce titizlikle kontrolleri yapılıyor ve eksikleri gideriliyor. Kâmil Koç'un en çok önem verdiği şey yolcularımızın güvenliği. A noktasından B noktasına yolcumuzu sorunsuz bir şekilde götürmek temel değerlerimizden biri. Ve her sabah bu anlayışla işe başlıyoruz.
Ben, çocukluğumdan itibaren otobüslerin içinde büyüdüm. Otobüsler, benim yaşam felsefemi oluşturuyor diyebilirim. Araç perona girmeden önce lastiklerinden frenlerine, temizliğinden koltuklarına, emniyet kemerine kadar her şeyiyle tek tek ilgilenirim. Bunu babamızdan ve dedemizden böyle gördük. İleride benim de bir evladım olursa, bu kültürle büyümesini sağlayacağım. Otobüs işletmeciliği benim hayalimdi ve ailemin desteğiyle genç yaşta bu hayali gerçekleştirdim. Hem de işin sektörün en köklü markası Kâmil Koç markasının altında. Dışarıdan bakıldığında bu iş kolay görülebilir ama öyle değil; bu iş, yüksek iletişim becerisi gerektiren bir meslek. Gün içinde farklı insanlarla, çeşitli konularda pek çok görüşme yapıyorum ve bunları organize etmek kolay değil. Modunuzun daima yüksek olması gerekiyor ve herkese eşit mesafede yaklaşmak önemli.
Biz, can taşıdığımızın bilinciyle hareket ediyoruz. Bu yüzden lastiklerimiz yaz kış değişir ve standart dışı bir durumda hemen yenisiyle değiştirilir. Evet, maliyetler arttı, işler zorlaştı ama bunlar bizim için bir bahane değil. Bahanelere sığınmadan işimizi en düzgün şekilde yapmaya çalışıyoruz. İyi şoförlerle ve iyi personelle çalışıyoruz, çünkü bu iş hata kaldırmaz. Son dönemde nitelikli eleman bulmakta zorluk çekiyoruz, son beş yılda olaylar çok hızlı ve alışılmadık bir şekilde gelişti. Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun, biz en doğruyu yapmaya çalışıyoruz.
Otobüsçülüğü "bizim" olduğu için yapmıyorum; her çalışanımız da şirketi benim gözümle görerek çalışıyor. Başarının sırrı da burada. Bu servet hepimizin. Burada hepimiz Kâmil Koç'uz ve bizim için en önemli olan Kâmil Koç'tur. Mutlu ve heyecanlı bir ekiple çalışıyoruz, zaten bu iş de böyle bir ekip ruhuyla yapılıyor. Yolun daha çok başındayım ama bu bayrağı en iyi şekilde kardeşime, çocuklarıma taşıyacağıma inanıyorum. Bizim gideceğimiz başka bir yer yok; burada doğdum, burada da Kâmil Koç çatısı altında öleceğim.
İnsanlar bizden zaman satın alıyor. Ona göre plan yapıyor, organize oluyor, her şeyi bu plana göre ayarlıyor. Biz de bu hizmetin karşılığını en iyi şekilde vermeye çalışıyoruz. Ben, bu hizmeti sağlamakla yükümlüyüm. Biz ailecek 7 gün 24 saat işimizin başındayız. Bizden hizmet satın alanları mağdur etmemek adına her yere anında müdahale ediyoruz.
BERKA SAYGI
Berka Saygı, 2002 doğumlu ve ailenin en küçük çocuğu olmasına rağmen tüm işlere müdahil olan, her birimle yakından ilgilenen bir isim. Sorunlar meydana geldiğinde çözüm noktasının ta kendisi olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda Burdur yazıhanesinin de işletmecisi olan Berka, adeta Afyon ve Burdur arasında mekik dokuyor.
HÜSEYİN SAYGI – BABA
Afyon’da taşımacılık denince akla gelen ilk isim Hüseyin Saygı'dır. Kendisi tam bir Kâmil Koç sevdalısıdır. Çocuklarını ve torunlarını da bu sevgi ve bağlılıkla büyütmüştür. Ancak disiplin konusunda son derece katı bir adamdır. Farklı firmalardan işletmecilik teklifleri alsa da hiçbir zaman kabul etmemiş, hatta Kâmil Koç’u benimsemeyen çalışanlarını da asla yanında çalıştırmamıştır. Garaj dışında bir dünyası olmamış; otobüsle yatıp otobüsle kalkmıştır. Her sabah 5:30’da işinin başında olan Hüseyin Saygı, son nefesini de Allah rahmet eylesin, yine 5:30’da vermiştir. Hayatı garaj ile sınırlı kalsa da Hüseyin Amca, hayırsever bir iş adamı olarak tanınmış ve sevilmiştir. İhtiyacı olanların her zaman yanında olan bir babayiğit olarak bilinir, herkesin yardımına koşan bir insan olarak hafızalarda yer almıştır.
En Çok Okunan Haberler