Sensörlü Emniyet Kemeri Sistemi İle Kuralları Yeniden Yazacağız

2+1 DÖNEMİ ARTIK ESKİDE KALDI
Otobüs taşımacılığında "2+1" dönemi artık geride kaldı. Yeni dönemde "2+2" sistemine geçiş yaptık. Bu değişim, sektörün içinde bulunduğu zorluklar yüzünden ortaya çıktı diyebilirim. Artık otobüsçüler eskisi kadar kazanç sağlayamadığı için turizm alanına geçmek gibi adımlar atmak zorunda kalıyor. Tercihler değişse de insanların can güvenliği bizim için her zaman birinci öncelik. Bu vizyon doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlk olarak yolcu güvenliğini artırmak amacıyla üç nokta kemer sistemine geçiş yaptık ancak bu adım sadece bir başlangıçtı. Güvenlik standartlarını daha da yükseltmek ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek adına bu sistemi geliştirme kararı aldık. Yeni nesil üç nokta kemer teknolojimiz sayesinde artık hem çocuklar hem de yetişkinler için kolayca uyum sağlayan ve ayrılabilir özelliklere sahip bir çözüm sunuyoruz. Şimdi ise hedeflerimizi daha da ileriye taşımayı planlıyoruz.

2025’TE YENİ EMNİYET KEMERİ TEKNOLOJİMİZİ TANITACAĞIZ
Eğer her şey yolunda giderse 2025 yılında sensörlü, kişiye özel emniyet kemeri teknolojisini devreye sokacağız. Bu sistem tıpkı binek araçlarda kemer takılmadığında alarm veren mekanizmalar gibi çalışacak. Havacılık sektöründen örnek verecek olursak uçaklarda emniyet kemeri takılmadan uçağın kalkışına izin verilmez ancak ne yazık ki otobüs taşımacılığında böyle bir zorunluluk mevcut değil. İşte bu noktada, otobüslerdeki güvenlik standartlarını yükseltmek adına bir çözüm geliştirme gerekliliği ortaya çıkıyor: sensör sistemleri ile uyarı mekanizmaları. Bu yeni sistemin işleyişini şu şekilde özetleyebiliriz: Yolcu kemerini takmadığında sensör devreye girerek bir uyarı sesi çıkaracak. Bu ses, sadece yolcuyu değil yanında oturan kişiyi de rahatsız edebilir ve sosyal bir zorunluluk hissiyle takmayan yolcuyu uyarma içgüdüsü yaratır. Böylece yolcular emniyet kemerlerini takmaya teşvik edilir. Hedefimiz, bu sistemi standart hale getirerek, kamulaştırarak, güvenlik kültürünü otobüs taşımacılığında yaygınlaştırmak.

SENSÖRLÜ EMNİYET KEMERİ, ZORUNLU HALE GETİRİLMELİ
Emniyet kemerlerinin kazalardaki etkisi tartışmasız bir gerçek. İstatistiklere göre emniyet kemeri kullanımı kazalarda %90’a yakın bir koruma sağlıyor ancak bir çarpışma ya da aracın devrilmesi durumunda yalnızca belden bağlanan kemerler yolcunun oturduğu yerden kayarak sıkışmasına ve hayatını kaybetmesine neden olabilir. Üç nokta kemer teknolojisi ise yolcunun koltuğunda sabit kalmasını sağlıyor ve bu sayede ölüm riski %70 ila %80 oranında azalıyor. Amacımız oldukça net: sensörlü uyarı sistemiyle emniyet kemerini zorunlu hale getirmek. Bu adımın temel nedeni, yolcunun sağlığını ve hayatını koruma altına almak. Sesli uyarılar ve teknolojik yeniliklerle güvenliği hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluk haline getirmeyi hedefliyoruz.

SEKTÖRÜN ÖNCÜ FİRMASIYIZ
Bu yıl bizim açımızdan oldukça verimli ve bereketli geçti. Her ay düzenli olarak ortalama 40 aracın koltuk dönüşümünü tamamladık. Bu, sektör standartları düşünüldüğünde oldukça istikrarlı ve başarılı bir sayı. Türkiye’de proje bazlı çalışmalar konusunda sektörün öncü firmalarından biri olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Araçlara yaptığımız işlerin tamamı tamamen resmi prosedürlere uygun şekilde gerçekleştiriliyor. Projelerimiz, devlet tarafından kontrol edilen sistemler üzerinden yürütülüyor. Devlet, herhangi bir uygunsuzluk tespit ettiğinde araçlar üzerinde şerh koyma yetkisine sahip ve bu durum hem üreticiler hem de müşteriler için ciddi sorunlar yaratabilir.

SERİ TADİLAT BELGESİ OLMAYAN FİRMALARLA KESİNLİKLE ÇALIŞMAYIN
Seri tadilat belgesi, bir firmaya karoser yetkisi vererek yalnızca yetkilendirilmiş firmaların bu tür tadilat işlemlerini gerçekleştirebilmesini sağlıyor. Aynı zamanda sistemin şeffaflığını artırmak için kamera sistemine dâhil olmak gibi ek yükümlülükler getiriyor. Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) bu konudaki temel amacı, yetkisiz kişilerin ya da firmaların sektöre müdahale etmesini engellemek ve sürecin tamamen kurumsal, güvenilir bir zeminde ilerlemesini sağlamak. Buradan tüm sektör paydaşlarına şu mesajı vermek istiyorum: Seri tadilat belgesi olmayan firmalarla kesinlikle çalışmayın. Bu belge, hem aracın güvenliği hem de yasal süreçlerin doğru işleyebilmesi için temel bir gerekliliktir.

TSE ONAYLI MALZEME KULLANMAMANIN BEDELİ ÇOK AĞIR OLUR
Yetkisi olmayan firmalara bu tür işleri kesinlikle yaptırmamalısınız. Özellikle altını çizmek istediğim bir nokta var: Kaçak çalışan firmalar, TSE onaylı malzeme kullanmazlar. Oysa bu tür malzemeleri kullanmak yasal bir zorunluluktur. Örneğin, kullanılan demir bağlantıların kalınlığı en az altı milimetre olmalıdır ve ray sistemlerinin doğru bir şekilde monte edilmesi şarttır. Bunlar, güvenlik standartlarının temel unsurlarıdır. Eğer bu kurallara uyulmazsa kaza anında koltuklar yerinden fırlayabilir ve bu da ciddi can kayıplarına yol açabilir. Bu gibi ihmallerin sonuçlarını geçmişte defalarca yaşadık ve tecrübe ettik. Bu nedenle resmi belgelerin ve standartların sağlanması hayati bir öneme sahiptir. Tüm bu süreçler zaten devletin sıkı denetimi altındadır. TSE, belirli aralıklarla firmaları denetler ve bu denetimler esnasında en küçük bir eksiklik bile ciddi yaptırımlarla sonuçlanabilir. Bu yüzden, sektörün tüm paydaşlarına tekrar hatırlatmak isterim: Yetkisi olmayan firmalarla çalışarak hem kendi işinizi hem de insan hayatını riske atmayın.

KAROSER PROJELERİNDE OLDUKÇA YOĞUN BİR YIL GEÇİRDİK
Yurt dışına yönelik olarak genellikle koltuk, karoser dönüşüm işleri ile ilgili projeler gerçekleştiriyoruz. Karoser dediğimiz işlem araçların dış görünüş ve yapısal dönüşümünü ifade ediyor. Örneğin, 2006 model bir araca kadar aynı kasa tasarımını uygulayabiliyoruz. Bu süreçte tüm parçalar orijinal olup yan sanayi ürünleri kesinlikle kullanmıyoruz. Hatta vida ve somun gibi en küçük detaylara kadar tamamen orijinal malzeme tercih ediyoruz. Yurt içinde ise sektörde ciddi bir değişim ve dönüşüm söz konusu. Özellikle 2+1 otobüslerden 2+2 düzenine hızlı bir geçiş yaşanıyor. Şu anda bu dönüşüm oranı yaklaşık %75 seviyesinde. Dönüşüm işlerinde TSE standartları doğrultusunda hareket ediyoruz. Fabrika çıkışındaki düzen ne ise o şekilde projelendirme yapıyoruz. Örneğin, araç 46 koltuk kapasiteli üretilmişse dönüşümde de bu kapasiteye sadık kalıyoruz. Fabrika standartlarına uygun dönüşümler gerçekleştiriyoruz. 2024 yılı itibarıyla karoser projelerinde oldukça yoğun bir yıl geçirdik. Bu yıl içerisinde tam 40 aracı sıfırdan dönüştürdük. Ayrıca koltuk dönüşümü alanında da oldukça aktif bir yıl yaşadık. Toplamda 360 aracın koltuk düzenini değiştirdik ve yeni tasarımlarla sektöre kazandırdık. Bu çalışmalar, hem iç pazarda hem de yurt dışı projelerinde firmamızın ne kadar iddialı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Sektördeki değişimleri takip eden ve her zaman en yüksek kaliteyi sunmayı hedefleyen bir anlayışla ilerliyoruz.

İŞİMİZE YATIRIM YAPARAK BÜYÜYORUZ
Yeni yatırımlarımızda özellikle üç nokta emniyet kemeri teknolojisine yoğun bir şekilde odaklanıyoruz. Çınaralp Otomotiv olarak her gün işimize, makinelerimize ve altyapımıza yatırım yapıyoruz. 2024 yılında faaliyet gösterdiğimiz alan 1000 metrekareydi ancak şu anda bu alanı iki katına çıkararak 2000 metrekareye ulaştık. Alanlarımızı hızla genişletiyor ve daha büyük kapasitelere ulaşmak için yatırımlarımıza devam ediyoruz. Şu anda aktif olarak 50 kişilik bir personel kadromuz bulunuyor. Ayrıca dönüşüm projelerimizle ilgili yaklaşık 25 farklı tedarikçiyle iş birliği yapıyoruz. Genele baktığımızda 80'e yakın tedarikçiyle çalışıyoruz, bu da firmamızın ciddi bir katma değer yarattığının bir göstergesidir. Kumaşçısından süngercisine, boyacısından her türlü yan sanayi malzemecisine kadar çok geniş bir tedarikçi ağına sahibiz. Çınaralp Otomotiv olarak 50 çalışanımız ve her birinin dört kişilik bir ailesi olduğunu düşündüğümüzde, yaklaşık 200 kişi bir şekilde firmamızdan ekmek yiyor. Bu rakamın dışındaki tedarikçilerle birlikte ise bu sayı 5000 kişiye ulaşıyor. Bu rakamlar, yalnızca bizim için değil, sektörün geneli için de büyük bir katma değer anlamına geliyor. Sektördeki en büyük oyunculardan biri olarak, bu alandaki liderliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.