Otobüs sektörü her gün yeni bir sorunla güne başlıyor. Sürekli değişen genelgeler, yeni uygulamalar ve artan cezalar, sektörde çalışanları büyük bir strese sokuyor. Otobüsçü, sabah gözünü açtığı andan itibaren "Acaba bugün nereden bir ceza gelecek?" düşüncesiyle güne başlıyor, sürekli tetikte çalışmak zorunda kalıyor. Son zamanlarda ise sektörü en çok zorlayan mesele, geriye dönük kesilen cezalar. Bu uygulamanın kanuni olmadığını söyleyen otobüsçüler, gelen cezalarla ilgili yargı yoluna başvuracaklarını belirtiyorlar.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün zorunlu kılınması, sektöre büyük bir zaman ve mazot kaybı yaşatarak ciddi zararlar verdi. Son dönemde, belirli saatlerde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Harem-Sirkeci arabalı vapuru gibi alternatif güzergâhlar kullanılmaya başlanmıştı. Ancak, yüksek maliyet ve zaman kaybı nedeniyle bu güzergâhları kullanmak zorunda kalan otobüsçülere şimdi geriye dönük geçiş ihlali cezaları gelmeye başladı. Cezalar bir yıl öncesine kadar uzanıyor ve bu geçişler yapıldığı anda cezalar kesilip yasal süresi içinde tebliğ edilseydi, otobüsçüler bu kadar büyük bir mali yükle karşı karşıya kalmayacaktı.
Şimdi ise, bir yıl önce kesilmesi gereken ceza, faizleriyle birlikte araç sahiplerinden tahsil edilmeye çalışılıyor. Zaten günü kurtarmaya çalışan otobüsçüler, ödemelerini denkleştirmekte zorlanırken bu kadar yüksek cezaları nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyorlar.
TOFED Hukuk Birimi Avukatı Ercan Hasanbaşoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 5236 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Soruşturma Zamanaşımı" başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasının "c" bendine dikkat çekti. Bu maddeye göre, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen ve idari para cezası gerektiren bir fiil işlendiği tarihi takip eden takvim yılının sonuna kadar tebliğ edilmezse idari yaptırım kararı verilemez ve verilmiş olan cezalar düşer.
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2023 yılında tespit edilen ihlallere ilişkin olarak idari para cezası tutanaklarının izleyen takvim yılı içinde düzenlenip firmalara gönderilmediği ifade ediliyor. Bu durumun hukuka aykırı olduğunu belirten Hasanbaşoğlu, “2023'te gerçekleşen ihlallere dair cezaların 2024 yılı içinde düzenlenmesi büyük bir hatadır. Yasal süreçlerin bu şekilde ihlal edilmesi, firmalar açısından ciddi mağduriyetlere yol açmakta. Zira idari cezaların zamanında kesilmemesi ve tebligatların gecikmesi, hukukun öngördüğü adil süreç ilkesini zedeleyerek firmaların haklarını olumsuz etkiliyor. 2023 yılı içerisinde otobüs şoförlerinden kaynaklanan ihlaller, firmalara yasal süresi içinde bildirilmediği için ihlallerin ve idari yaptırımların sayısı kayda değer ölçüde artmıştır. Oysa hem E-devlet uygulaması üzerinden hem de elektronik posta yoluyla ilgili firmalara süresi içinde bildirim yapılsaydı, firmalar bu cezalarla karşı karşıya kalmayacaktı. Zamanında yapılmayan bildirimler firmaların savunma ve ödeme planı yapma haklarını ellerinden almakta bu da sektördeki işletmelerin finansal yükünü gereksiz yere artırmaktadır.” Dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bu Cezalar Kanuna Aykırı
Otobüs sektörü her gün yeni bir sorunla güne başlıyor. Sürekli değişen genelgeler, yeni uygulamalar ve artan cezalar, sektörde çalışanları büyük bir strese sokuyor. Otobüsçü, sabah gözünü açtığı andan itibaren "Acaba bugün nereden bir ceza gelecek?" düşüncesiyle güne başlıyor, sürekli tetikte çalışmak zorunda kalıyor. Son zamanlarda ise sektörü en çok zorlayan mesele, geriye dönük kesilen cezalar. Bu uygulamanın kanuni olmadığını söyleyen otobüsçüler, gelen cezalarla ilgili yargı yoluna başvuracaklarını belirtiyorlar.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün zorunlu kılınması, sektöre büyük bir zaman ve mazot kaybı yaşatarak ciddi zararlar verdi. Son dönemde, belirli saatlerde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Harem-Sirkeci arabalı vapuru gibi alternatif güzergâhlar kullanılmaya başlanmıştı. Ancak, yüksek maliyet ve zaman kaybı nedeniyle bu güzergâhları kullanmak zorunda kalan otobüsçülere şimdi geriye dönük geçiş ihlali cezaları gelmeye başladı. Cezalar bir yıl öncesine kadar uzanıyor ve bu geçişler yapıldığı anda cezalar kesilip yasal süresi içinde tebliğ edilseydi, otobüsçüler bu kadar büyük bir mali yükle karşı karşıya kalmayacaktı.
Şimdi ise, bir yıl önce kesilmesi gereken ceza, faizleriyle birlikte araç sahiplerinden tahsil edilmeye çalışılıyor. Zaten günü kurtarmaya çalışan otobüsçüler, ödemelerini denkleştirmekte zorlanırken bu kadar yüksek cezaları nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyorlar.
TOFED Hukuk Birimi Avukatı Ercan Hasanbaşoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 5236 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Soruşturma Zamanaşımı" başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasının "c" bendine dikkat çekti. Bu maddeye göre, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen ve idari para cezası gerektiren bir fiil işlendiği tarihi takip eden takvim yılının sonuna kadar tebliğ edilmezse idari yaptırım kararı verilemez ve verilmiş olan cezalar düşer.
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2023 yılında tespit edilen ihlallere ilişkin olarak idari para cezası tutanaklarının izleyen takvim yılı içinde düzenlenip firmalara gönderilmediği ifade ediliyor. Bu durumun hukuka aykırı olduğunu belirten Hasanbaşoğlu, “2023'te gerçekleşen ihlallere dair cezaların 2024 yılı içinde düzenlenmesi büyük bir hatadır. Yasal süreçlerin bu şekilde ihlal edilmesi, firmalar açısından ciddi mağduriyetlere yol açmakta. Zira idari cezaların zamanında kesilmemesi ve tebligatların gecikmesi, hukukun öngördüğü adil süreç ilkesini zedeleyerek firmaların haklarını olumsuz etkiliyor. 2023 yılı içerisinde otobüs şoförlerinden kaynaklanan ihlaller, firmalara yasal süresi içinde bildirilmediği için ihlallerin ve idari yaptırımların sayısı kayda değer ölçüde artmıştır. Oysa hem E-devlet uygulaması üzerinden hem de elektronik posta yoluyla ilgili firmalara süresi içinde bildirim yapılsaydı, firmalar bu cezalarla karşı karşıya kalmayacaktı. Zamanında yapılmayan bildirimler firmaların savunma ve ödeme planı yapma haklarını ellerinden almakta bu da sektördeki işletmelerin finansal yükünü gereksiz yere artırmaktadır.” Dedi.
En Çok Okunan Haberler