Bilindiği üzere 6 Eylül’den itibaren otobüs, uçak ve tren gibi toplu taşıma araçları ile yolculuk yapmak isteyenler Covid- 19 aşısı olduğunu belgelemek durumunda.

Aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerden ise son 48 saatte alınmış negatif sonuçlu PCR testi talep edilecek.

Belirtilen üç şarttan birini taşımıyorsanız ne mi olacak? Özel aracınızla gerçekleştireceksiniz şehirlerarası yolculuğunuzu.

Buraya kadar, oldukça normal tam da olması gereken olmuş dediğinizi duyar gibiyim!

Yine teoride harika bir çözüm ama peki ya pratik, sahada işleyiş?

Çok kısa bir şekilde bahsetmek istiyorum sahada olacaklardan;

Yukarıda belirtilen üç şartı bırakın, en küçük hijyen kurallarının bile geçerli olmayacağı korsan taşımacılık can bulacak.

Sosyal medya üzerinden saat ve güzergahı belirtilen korsan minibüs veya binek araç sayıları artacak.

Şehirlerarasında birçok deneyimsiz araç sürücüsünün olması da pek tabii ki trafik kazalarında yaşanacak artışa da sebep olacak.

Evden al eve bırak, yolculuk boyunca sigara içebilirsiniz gibi şu an hali hazırda var olan şehirlerarası korsan taşımacılık sektörünün yeni mottosu “Gel istersen aşısız gel” olacak gibi görünüyor.

Biz karayolunun ortalama her 200 kilometresinde bir denetlenen, akaryakıt üzerinden KDV’sini hatta ÖTV’sini ödeyen, MTV’sini çalışma ruhsatları durdurulduğu pandemi döneminde bile ödeyen, personel SGK’larında gün geçirmeyen, maddi ve manevi birçok yükü sırtlayan karayolu yolcu taşıma sektörü olarak bir kere daha korsana yenileceğiz.