0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SÜBVANSİYONLARA RAĞMEN, OTOBÜS SEKTÖRÜ MAALESEF EMEĞİN KARŞILIĞINI VERMİYOR
Albaşlar olarak 35 yıldır inşaat ve arazi sektöründe yatırımlar yapıyoruz. Tüm faaliyetlerimizi köklü markamız Albaşlar çatısı altında yürütüyoruz. Babamızla birlikte omuz omuza vererek inşa ettiğimiz bu markayı, her geçen gün büyütmenin gururunu yaşıyoruz. 2017 yılından itibaren ise otobüs sektörüne adım attık. Uzun yıllardır beslediğim otobüs tutkusu, bu girişimin temelini oluşturdu. İlk aracımız, 2006 model dijital ve çarpmalı vitesli bir otobüstü. Daha sonra servis taşımacılığına başladık ve plaka alma sürecini hızlandırarak araç yatırımlarımızı artırdık. İstanbul’da filomuzu 14 araca kadar çıkardık. Akabinde turizm taşımacılığına geçiş yaptık. Bir süre de peronculuk deneyimi kazanmak adına, iki firmada staj yaparak sektörün inceliklerini öğrendik. Firmalarla yaptığımız iş birliklerinde, firmalar hostes ve personel gibi konularda bize destek sağlayarak, iş yükümüzü hafifletti. Örneğin, 10 araçla çalışacaksak çalıştığımız firma 12 veya 13 personelimizi karşılıyor. Şu an iş ortaklığı gerçekleştirdiğimiz firma bünyesinde 9 aracımız aktif olarak çalışıyor. Bu sene yatırımlarımızı Man ve Mercedes markalarıyla gerçekleştirdik. Mayıs ve Haziran aylarında Man teslimatlarımız, Temmuz ayında Mercedes-Benz teslimatımız ve Ekim ayında tekrar Man teslimatımız olacak. Araç parkımız oldukça genç. En düşük model 2022 olan iki aracımızın dışında, diğer tüm araçlarımız 2023 ve 2024 model. Maalesef sektörde bireysel yatırımcı sayısı oldukça azaldı. Günümüzde en düşük kasko bedeli 500.000 TL’ye ulaşmış durumda. Trafik sigortası, koltuk, lastik ve amortisman gibi diğer masraflar da eklendiğinde, tek işi otobüsçülük olan bireysel yatırımcıların ayakta kalması oldukça zor. Bizler, araç alım satımı da yaparak ve nalburiye sektöründeki bayiliklerimizle elde ettiğimiz gelirleri otobüsçülük işimize aktararak bu maliyetleri karşılayabiliyoruz. 2024 yılı Türkiye konjonktüründe, sadece otobüs işinden geçinmeyi ve yatırım yapmayı planlamak maalesef imkânsız hale geldi. Sübvansiyonlara rağmen, otobüs sektörü emeğin karşılığını vermiyor.

SORUNLARA ACİL MÜDAHALE GEREKİYOR !
Otobüs sektörü, son zamanlarda birçok zorlukla karşı karşıya. Otogar giriş-çıkış fiyatlarının fahiş olması, yatırımcıların ilgisini azaltıyor. Yüksek faiz oranları ve maliyetler ise mevcut yatırımcıların işini zorlaştırıyor. Dışarıdan sektöre yatırımcı girişi azaldı. Bunun sebebi ise aylık %7’yi aşan faiz oranları. Bu faiz oranları altında yatırım yapmak ve maliyetleri karşılamak oldukça zor. Yatırımcıların mali anlamda çok güçlü olması gerekiyor. Sıfır ve ikinci el otobüs fiyatlarındaki makas da oldukça açıldı. Pandemi sonrasında ikinci el bir otobüs satarak sıfıra dönmek mümkündü, ancak şu anda sıfır ve ikinci el fiyat farkı markaya göre değişiyor. 2025 yılının ikinci yarısından sonra teslimat sürelerinin düşeceğini düşünüyorum. Bu da fiyatlarda bir denge oluşturabilir. Otobüs sektörüne yüksek KDV ödemesi olan yatırımcıların da girişi artıyor. Bu yatırımcılar, KDV’yi masraf gider kalemlerini düşürmek için kullanıyorlar. Günlük nakit para akışı da bu yatırımcılar için cazip bir unsur. Ancak, bu yatırımcıların sektörde uzun vadeli kalıcı olması zor. Yakın zamanda sektörden çekilmeleri de olası. Sonuç olarak, otobüs sektöründe acil müdahaleye ihtiyaç var. Otogar giriş-çıkış fiyatlarının düşürülmesi ve faiz oranlarının makul seviyeye çekilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, sektörde daha fazla yatırımcı kaybı yaşanabilir.

FİRMALAR, KOMİSYONLARINI ALIP YOLLARINA DEVAM EDİYOR
Otobüsçülük sektörü, yüksek maliyetler ve değişen piyasa şartları nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya. Özellikle yüksek modelli araçlarla iş yapmak, finansman, amortisman, genel gider ve banka maliyetlerini de beraberinde getiriyor. Bugün bir otobüsün fiyatı 17.000.000 TL’ye ulaşmış durumda. Bu durum, yatırımcıların para bulmasını ve sektöre giriş yapmasını zorlaştırıyor. Sektörde faaliyet gösteren firmalar da komisyonlarını alıp yollarına devam ediyor. Bu durum, tüm yükün ve stresin işletmecilerin üzerinde kalmasına neden oluyor. Otobüsçülük sektöründe başarı, yüksek maliyetleri doğru yönetmek, değişen piyasa şartlarına ayak uydurmak ve firmalarla adil bir iş birliği kurmakla mümkün.

2024 YILI UMUT VADEDİYOR
2024 yılı otobüsçüler için hem değer hem de çalıştırma yönünden umut vadediyor. Doluluk oranlarının yüksek olması bekleniyor. Akıllı hamleler ve doğru fiyat politikası ile otobüsçüler, hem para kazanabilir hem de hizmet kalitesini ön plana çıkarabilir. Bodrum Kuşadası Didim İzmir Denizli gibi sahil bölgelerine çalıştırıyoruz araçlarımızı. Bu hatlardan gayet memnunuz. Bu hatlarda doluluk oranlarının yüksek olması ve fiyat politikasının doğru planlanması, sektörün gelişmesi için önemli bir rol oynayabilir.

YAPAY ZEKA İLE SEKTÖRE YENİLİK GETİRECEĞİZ !
Otobüsçülük sektöründe önümüzdeki yıllar heyecan verici gelişmelere gebe diyebilirim. Turizm alanında yeni projeler ve yapay zeka gibi yenilikçi teknolojilerin kullanımı sektörün dönüşümünü hızlandıracak. Şu anda üzerinde çalıştığınız yapay zeka destekli portal yazılımı, transfer işlerini kolaylaştıracak ve sektöre yeni bir soluk getirecek. Portal aktif hale geldiğinde, araç aramaya gerek kalmadan, havuzdaki tüm araçlar özelliklerine göre kategorize edilecek ve tüm arabacılara iş imkânı sunulacak. Otobüsçülerle yaptığımız görüşmelerde edindiğimiz bilgilere göre, 2+2 koltuk düzenine geçiş eğilimi artıyor. Sezon boyunca tüm koltukların dolu olması, bu değişimi teşvik ediyor. Peron arabalarının da zamanla 2+2 koltuk düzenine geçeceği öngörülüyor. Yapay zeka ve 2+2 koltuk düzeni gibi yenilikler, otobüsçülük sektöründe daha verimli bir işleyişe ve daha konforlu bir seyahat deneyimine katkıda bulunacak.

KAPTANLARA “ZORUNLU EĞİTİM” GETİRİLMELİ
Otobüsçülük sektöründe can güvenliği her şeyden önce gelir. Bu nedenle, tüm kaptanların zorunlu eğitime tabi tutulması hayati önem taşımaktadır. Bu konuda tüm firma sahiplerine çağrıda bulunuyorum: Lütfen kaptanlarınızı zorunlu eğitime tabi tutun. Firmalar, bünyelerinde eğitim kurumları ile anlaşmalar yaparak şoförleri mutlaka eğitimden geçirmelidir. Ben, çalıştırdığım tüm araçların kaptanlarına eğitimi zorunlu tutuyorum. Eğitimsiz kaptana asla araç verilmemeli. İnsan canı her şeyden önemlidir. Araç kazalarının önüne geçilmesi için her türlü iş birliğine hazırım. Firmalar gerekirse kullandıkları araçların üreticileri ile görüşüp eğitim seferberliği vermelidir. Bu işin şakası yok. Bir can dahi kaybetmeyi göze alamayız. Araçların güvenlik donanımları her geçen gün artıyor. Artık otobüslerin önü, arkası, sağı solu güvenlik sensörleri ile donatılmış vaziyette. Şerit takip, hız kontrolü, fren sistemleri gibi birçok güvenlik önlemleri sürekli güncellenerek daha ileri seviyeye taşınıyor. Bugün kullandığımız otobüsler dünyanın en güvenli araçları. Bu yüksek güvenlikli araçların teknolojilerini üretici firmalar kaptanlarımıza eğitimler vererek detaylı bir şekilde anlatmalıdır. Yeni alacağımız araçlarda alkolmetre olacak. Biz bu sistemden çok memnunuz. Gerekirse üstüne para verelim, tüm araçlar alkolmetre ile çalışır duruma getirilsin. Can güvenliği için hep birlikte hareket etmeliyiz.

EMNİYET KEMERİ TAKMAMA CEZASI, CAYDIRICILIK AÇISINDAN ÖNEMLİ
Otobüs seyahatlerinde en önemli önceliklerden biri emniyet kemeri kullanımıdır. Maalesef, birçok yolcu emniyet kemerinin önemini yeterince kavrayamıyor ve bu hayati öneme sahip önlemi ihmal ediyor. Emniyet kemerinin kullanımı, kaza anında yaralanma ve ölüm riskini büyük ölçüde azaltıyor. Bu nedenle, tüm yolcuların emniyet kemeri takması zorunluluğu getirilmeli ve bu uygulama titizlikle takip edilmelidir. Emniyet güçleri ve bakanlık yetkilileri, araçların yol belgesi ve diğer evraklardan ziyade, yolcuların emniyet kemeri takıp takmadıklarına odaklanmalıdır. Otogarlardan resmi çıkış yapan araçlarda dahi emniyet kemeri kontrolü yapılmalı ve kemer takmayan yolculara caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. Yeni üretilen araçlarda 3 noktalı emniyet kemeri sistemi kullanılmaktadır. Daha önce üretilen ve 2 noktalı emniyet kemerine sahip araçların da bu yeni sisteme adapte edilmesi teşvik edilmelidir. 3 noktalı emniyet kemeri sistemi, kaza anında öndeki koltuğa çarpma riskini minimize ediyor ve araç yan yattığında dahi yolcuyu koltukta sabit tutarak yaralanma riskini azaltıyor. Emniyet kemeri takmama cezasının en ağır şekilde uygulanması ve hiçbir affa yer verilmemesi, yolcuların emniyet kemeri bilincinin gelişmesine katkıda bulunacaktır.

YHT, SEKTÖRE ZİNCİR VURACAK
Ankara-İzmir ve İstanbul-İzmir hızlı tren hatlarının inşası, otobüs sektörü için önemli bir tehdit oluşturuyor. Araç sayısındaki azalma ve artan rekabet, sektörün geleceği için endişe verici. Bu zorluğun üstesinden gelmek için sektörün bir araya gelmesi ve ortak çözümler üretmesi gerekiyor. Dernek ve federasyonlar, personel, güvenlik, hizmet ve fiyat istikrarı gibi konularda iş birliği yapmalı ve sektörün sesini yetkililere duyurmak için birlikte hareket etmelidir. Sadece fotoğraf çektirmesinler. Kendilerine verilen görevleri ne ise en iyi şekilde yapmaya gayret etsinler. Sesimizi duyuramıyorsak, taksiciler kadar dahi önemsenmiyorsak oturup bir daha düşünmeliyiz. Yanlışı nerde yapıyoruz diye kendimize sormalıyız.

Röportaj: Rafi Candan