0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BAYRAMI DOLU DOLU GEÇİRDİK
Yılbaşından Ramazan Bayramı’na kadar uzanan dönem, firmamız için istikrarlı ve bereketli bir dönem oldu. Okul tatili ve yerel seçimler gibi önemli tarihlerin de araya girdiği bu süreçte araçlarımız verimli çalıştı. Ramazan Bayramı boyunca tüm otobüslerimiz neredeyse %100 dolu vaziyette seferlerini tamamladı. Pamukkale Turizm’deki otobüslerimizin doluluk oranlarına ek olarak, turizm ve diğer firmalara verdiğimiz destek araçlarımızda da yüksek doluluk oranına ulaştık.

UÇAKLAR REKABETİ KIZIŞTIRIYOR
Bu sezonun oldukça iyi geçeceğine dair inancım tam. Tek endişemiz, sunduğumuz hizmete kıyasla aldığımız ücretin yeterince yüksek olmaması. Bayramdan sonra bilet fiyatlarında  %20 ile %30 arasında düşüşler yaşandı, fiyat dengesini sağlayabilirsek güzel bir sezon bizi bekliyor. Ancak bir taraftan da A Jet isimli yeni bir havayolu şirketinin varlığıyla rekabet ortamı kızışıyor. Bu yeni şirket, şu anda oldukça düşük fiyatlarla taşıma yapıyor. Gelecekteki stratejileri tam olarak belli olmasa da uçak bileti fiyatlarının şu anda bizim sunduğumuz bilet fiyatlarının bile altında olduğunu görüyoruz ama bayram dönemi bizim lehimize gelişti çünkü havayolu şirketleri çok yüksek fiyatlarda bilet kesti. Örneğin, Rize’den Ankara’ya bayramda otobüs bileti fiyatı 1.000 TL iken, uçak bileti fiyatları 6.000 TL’ye kadar çıktı. Genelde sezon harici uçak bileti fiyatları 1.000 TL ile 2.500 TL arasında seyrediyor. Yaz aylarında bayramdaki gibi fiyatlar uygulanırsa otobüsçülerin uçakla çok bir rekabet işi kalmayacak gibi görünüyor. Bence ideal senaryo, uçak bileti fiyatlarının otobüs bilet fiyatlarından %40-%50 daha yüksek olmasıdır. Sonuçta, 1.5 saatte varılabilecek bir mesafeyi otobüsle 12 saatte kat etmek büyük bir zaman kaybı. Bu nedenle, yolcuların otobüsü tercih etmesi için fiyat farkının bu seviyede olması gerekiyor.

YAŞLI YOLCULAR VE GENÇLERİN TERCİHİ ‘’OTOBÜS YOLCULUĞU’’
Yolcularımızın önemli bir kısmının orta yaş ve üstü olduğunu ve otobüs seyahatinin geleneksel bir tercih olarak algılandığını gözlemliyoruz. Verilerimize baktığımızda, kısa mesafeler dışında uzun mesafeli seferlerimizde yolcularımızın yaş ortalamasının orta yaş üstü olduğunu, genç yolcuların ise daha çok öğrenci illeri ve ilçelerine gerçekleşen kısa mesafeli seferleri tercih ettiğini görüyoruz. Görünen o ki uzun mesafeli seyahatlerde eski geleneksel otobüs yolculuğu hala ön planda. Bunun yanında, nüfus artışı da göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Uçakların kapasitesinin sınırlı olduğu ve bu kapasitenin artan talebi karşılayamayacağı aşikâr. Bu durum, otobüs sektörüne önemli bir fırsat sunuyor. Kısacası, pastada bizim de önemli bir payımız var ve bu payı daha da büyütme potansiyeline sahibiz.

UÇAKLARIN KAPASİTESİ SINIRLI !
Bayramda yaşanan uçak bileti bulma sorunu yani uçak sefer kapasitesinin sınırlı olması ve artan yolcu talebi, otobüs firmalarına yansıdı ve daha fazla sefer yapma fırsatı yarattı. Faaliyette olan firmaların işlerinin yoğun olmasındaki diğer bir etken ise otobüs sektöründeki araç sayısının azalması oldu. Araç sayısının azalması, kalan firmaların büyümesine de olanak sağladı. Son dönemde bireysel yatırımcıların otobüs sektöründen çıkmaya başladığını gözlemliyoruz. Bunun en önemli sebepleri ise araç alımının ve işletiminin zorlaşması, sıfır ile ikinci el otobüs fiyatları arasındaki makasın açılması ve kredi faizlerinin yüksek olması. Bu durumlar, yatırımcıların otobüs işine devam etmesini zorlaştırıyor. Sıfır bir otobüsün aylık taksit tutarının 600-700 bin liraya yaklaşması, bireysel yatırımcıların bu yükü kaldırmasını zorlaştırıyor. Özellikle ekonomik koşulların zorlaştığı bu dönemde, yatırımcıların bu gibi yüksek taksit ödemelerini sürdürmesi pek mümkün görünmüyor.

YENİ FİLO, GÜÇLÜ VE KÂRLI FİLO DEMEKTİR
Bu yılın ilk çeyreğinde filomuza 13 adet sıfır otobüs yatırımı gerçekleştirdik. 6 adet Mercedes-Benz ve 7 adet MAN marka otobüslerimizi takassız bir şekilde satın aldık. Yatırımın büyük kısmını öz kaynaklarımızla finanse ederken üreticilerin sunduğu teşviklerden yararlanmak için bir kısmında kredi kullandık. Deneyimlerimizden yola çıkarak düşük model ve garantili olmayan araçları işletmenin maliyetlerinin daha yüksek olduğunu ve arıza riskinin fazla olduğunu biliyoruz. Araç işletmeciliğinde filonun güncel ve bakımlı olması, hem iş akışının sorunsuz ilerlemesi hem de sermaye açısından ayakta kalabilmek için kritik önem taşıyor. Mevcut filomuzda çok sayıda araç bulunuyor. Günde 1 araç dahi arızalanırsa bu durumun işleyişi nasıl aksattığını ve ne kadar fazla zaman ve emek gerektirdiğini tahmin edebilirsiniz. Teknik ekip altyapımız olsa da arızalanan araçlarla uğraşmak ve bu durumdan doğan aksamaları telafi etmek bize oldukça zaman kaybettiriyor. Fiziksel olarak yorulmasak bile zihnimiz sürekli bu problemlerle meşgul oluyor ve bu durum iş performansımızı da olumsuz etkiliyor.

EMEKLERİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ
Enflasyonun oldukça yüksek olduğu bir ülkede yaşıyoruz ve bu enflasyon, aldığımız ürünlerin fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Ne yazık ki, bu durum otobüs bileti fiyatlarına tam olarak yansımıyor. Otobüs, sigorta, bakım, adblue, lastik, akü ve en önemli gider kalemimiz olan akaryakıtın fiyatı, geçen senelere kıyasla çok yükseldi. Bu yükseliş, filomuzun işletme maliyetlerini önemli ölçüde arttırdı. Bu da bize ne kadar büyük bir mali yük bindiğini gösteriyor. Araçlarımıza sefer masrafları için verdiğimiz nakit para bile artık ciddi bir miktara ulaştı. Sektördeki tüm firmalar da bu artışlardan olumsuz etkiliyor. Emeklerimiz karşılığında adil bir ücret alabilmemiz için otobüs bileti fiyatlarında enflasyonun etkisini yansıtacak şekilde bir artış yapılması gerekiyor.

KISA VADELİ AKSİYONLARLA OPERASYONLARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ
Türkiye’de ticaret yapmak özellikle son dönemlerde çok zorlaştı, bir anda tüm şartlar değişebiliyor. Mesela bir günde %18 olan KDV  %20 olabiliyor. Ticaret yapanların sürekli sürprizlere hazırlıklı olması gerekiyor. Geçmişte yaşanan %1 KDV uygulaması ve ardından yapılan geri dönüş, bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri. Bu tür ani değişiklikler, yatırımların değer kaybetmesine ve önemli zararlara yol açabiliyor. Böylesine dinamik bir ortamda, uzun vadeli planlar yapmak oldukça zor. Bu nedenle, güncel gelişmeleri yakından takip etmek ve kısa vadeli aksiyonlar alarak işinizi yönetmek hayati önem taşıyor. Üç yıl önce uygulanan ticaret usullerinin bugün geçerliliğini yitirmiş olması ve seneye daha da farklı bir sistemin devreye girme ihtimali göz önüne alındığında, esneklik ve değişime ayak uydurma yeteneği en önemli başarı faktörleri arasında yer alıyor. Anlık duruma göre hamle yapmayı ve güncel ticaret trendlerini takip etmeyi ilke edinerek bu değişken ortamda bile karlı çıkmayı hedefliyoruz.